Umut Işığı

Bir zamanlar, çok uzak diyarlarda, ışığın gücüyle dolu bir krallık vardı. Bu krallığın adı Umut Krallığı’ydı. Krallığın en büyük hazinesi ise Umut Işığı’ydı. Bu ışık, krallığın her köşesine yayılan, herkesi aydınlatan, herkesi umutla dolduran bir enerjiydi.

Kraliçe Selena, Umut Işığı’nı koruyup kollamakla görevliydi. Bir gün, karanlık güçlerin saldırısına uğradılar. Kraliçe Selena, ışığı korumak için son gücüyle savaştı ama maalesef karanlık güçler onu yenmeyi başardılar. Kraliçe Selena’nın son sözleri ise, “Umut asla ölmez, sadece geçici olarak kaybolabilir,” oldu.

Kraliçenin ölümünden sonra, Umut Işığı kayboldu. Krallık karanlığa gömüldü, insanlar umutsuzluğa kapıldı. Ama krallığın en küçük kızı Elara, umudu asla kaybetmedi. Bir gün, Umut Işığı’nı geri getirmek için bir yol bulacağına inanıyordu.

Elara, karanlık mağaralara doğru yola çıktı. Yolda bir sürü zorlukla karşılaştı, ama yılmadı. Sonunda, mağaraların en derininde, Umut Işığı’nı bulmayı başardı. Işık geri döndüğünde, krallık yeniden aydınlandı, insanlar umudu yeniden buldu.

Elara, artık Umut Krallığı’nın yeni kraliçesi olarak taç giydi. Artık krallık, Umut Işığı’nın gücüyle doluydu ve karanlık güçler bir daha asla geri dönemedi. Ve Elara, her zaman hatırlattı: “Umut asla ölmez, sadece geçici olarak kaybolabilir.” Ve Umut Işığı, krallığın en büyük hazinesi olarak sonsuza dek yaşamaya devam etti.