Güneşin Sırrı
Uzun zaman önce, bir zamanlar dünyada bir güneş vardı. Bu güneş, her sabah doğudan yükselirken herkesi aydınlatır, ısıtır ve yaşamı desteklerdi. Ancak bir gün, güneşin ışığı giderek zayıflamaya başladı. İnsanlar endişe içindeydi, çünkü güneşin sönmesi demek dünyanın da yok olması demekti.
Bir bilge, güneşin sırrını çözebileceğine inanan genç bir kız çocuğuyla tanıştı. Kız, güneşin sırrını çözmek için yola çıktı. Yol boyunca karşısına birçok engel çıktı, ama o pes etmedi. Sonunda, bir dağın zirvesine ulaştığında, karşısına bir kapı çıktı. Kapının üzerinde, “Güneşin Sırrı Burada Gizlidir” yazıyordu.
Kız cesaretini topladı ve kapıyı açtı. İçeri girdiğinde, karşısında bir oda vardı ve odanın ortasında parlayan bir ışık kaynağı vardı. Işık, güneşin kendisinden geliyordu. Kız, bu ışığı alıp dünyaya geri götürdü. Güneşin ışığı tekrar parlak ve güçlüydü.
Güneşin sırrı, onun içindeki ışığın asla sönmemesi ve her zaman parlamasıydı. Kız, bu sırrı keşfettiğinde, güneşin sonsuza kadar parlayacağını biliyordu. Artık dünya karanlıkla değil, güneşin ışığıyla aydınlanacaktı.
Ve o günden sonra, insanlar güneşi her gün kutlamaya başladılar. Güneşin sırrını çözen kız ise bir kahraman olarak anıldı ve dünyaya ışık getiren kişi olarak hatırlanmaya devam etti. Güneşin sırrı, aslında içimizdeki ışığın ne kadar güçlü olduğunu hatırlatmak içindi. Ve o günden sonra, hiçbir zaman ışığımızı sönmesine izin vermeyecektik. Çünkü güneşin sırrı bizim içimizdeydi.
Yorum gönder