Yitik Müslümanın Arayışı
Uzun zaman önce, bir köyde yaşayan genç bir adam vardı. Bu genç adam, toplumunun dini inançlarına sorgulayarak yaklaşıyordu. Müslüman olduğu halde, içinde bir boşluk hissediyordu. Kendini yitik hissediyordu, ruhu huzursuzdu.
Bir gün, genç adam karar verdi. Köyünden ayrılarak dünyayı dolaşmaya karar verdi. Belki de aradığı cevapları, huzuru bulabileceği bir yer vardı. Yola çıktı ve uzun bir yolculuğa başladı.
Yolculuğu boyunca birçok farklı kültür ve inançla karşılaştı. Farklı dinlere, farklı inanç sistemlerine şahit oldu. Ama içindeki boşluğu dolduracak bir şey bulamadı. Yine de yılmadan, umutsuzluğa kapılmadan arayışına devam etti.
Bir gün, yorgun düşmüş bir halde bir manastırın kapısına vardı. Manastırın rahibi genç adamı içeri davet etti. Genç adam, rahiple uzun uzun sohbet etti. Rahip, genç adamın içindeki boşluğu dolduracak şeyin aslında kendisi olduğunu fark etti.
Rahip, genç adamın kalbine Allah’ın sevgisini, merhametini ve huzurunu yerleştirdi. Genç adam, içindeki yitik ruhun artık bulunduğunu hissetti. O an fark etti ki, asıl huzur ve mutluluk, Allah’a olan inancı ve sevgisiyle bulunabilirdi.
Genç adam, manastırdan ayrıldığında içi huzur doluydu. Artık yitik değildi, çünkü gerçek inancını bulmuştu. Köyüne geri döndüğünde, insanlara yeni bir ışıkla parladı. Artık içindeki huzuru, sevgiyi ve inancı paylaşarak yaşamını sürdürdü. Ve o günden sonra, köyünün müslümanları arasında en huzurlu ve mutlu insan olarak anıldı.
Yorum gönder