Yıldızların Dansı
Bin yıl önce, dünyanın en büyük yıldızı olan Sirius ile en parlak yıldızı olan Vega arasında bir anlaşma yapıldı. Bu anlaşmaya göre, her yıl dünyaya inip insanlara mutluluk ve umut getireceklerdi. Bu olaya tanıklık eden yıldızlar arasında ise, küçük bir yıldız olan Astra vardı.
Astra, diğer yıldızlar gibi insanlar tarafından görülmek ve sevilmek istiyordu. Bu yüzden, her gece gökyüzünde parlamak için çok çaba harcıyordu. Ancak, ne kadar parlasa da, insanlar onu fark etmiyordu. Astra, içi içine sığmıyordu ve bir gün Sirius ile Vega’nın anlaşmasını bozmaya karar verdi.
Bir gece, Sirius ve Vega dünyaya inmeye hazırlandıklarında, Astra önlerine çıkıp onlara meydan okudu. “Ben de insanlara mutluluk ve umut getirebilirim!” dedi. Sirius ve Vega şaşırmış olsalar da, Astra’nın kararlılığını görünce, ona bir şans vermeye karar verdiler.
Astra, dünyaya inip insanlara ulaştığında, etrafındaki herkesin yüzünde bir gülümseme oluştu. Astra, insanların hayallerini gerçekleştirmelerine yardım etti, kalplerine umut tohumları ekti. Geceleri gökyüzünde parlayarak, insanlara yol gösterdi.
Böylece, Astra da artık insanlar tarafından sevilen bir yıldız haline gelmişti. Sirius ve Vega, Astra’nın cesaretini ve kararlılığını takdir ettiler ve ona yıldızlar arasında en parlak yıldız unvanını vererek, yıldızların dansında yer almasına izin verdiler.
Ve o günden sonra, gökyüzünde yıldızlar arasında en parlak üç yıldız hep birlikte parladılar. İnsanlar, bu üçlüyü gördüklerinde mutluluk ve umutla doluyorlardı. Yıldızlar arasındaki dostluk ve dayanışma, her zaman insanların kalplerini ısıtmaya devam etti.
Yorum gönder