Gölgenin Sırrı

Bir zamanlar küçük bir köyde yaşayan genç bir kız vardı. Bu kızın adı Melis’ti ve herkes onun neşeli, yardımsever ve cesur bir kız olduğunu bilirdi. Melis’in en dikkat çeken özelliği ise, gölgesinin çok uzun ve karanlık olmasıydı. Kimi köylüler bu durumu tuhaf bulurken, kimileri ise onun bu sıradışı özelliğini kıskanıyordu.

Bir gün köylerine gizemli bir yaratık gelir. Bu yaratığın adı Kara Gölge’ydi ve köylülere gölgelerini çalacağını söyleyerek onları korkutuyordu. Köy halkı paniğe kapıldı, çünkü gölge olmadan hayatın nasıl devam edeceğini düşünemiyorlardı. Melis ise bu duruma karşı koyacak cesareti olan tek kişiydi.

Melis, Kara Gölge’nin peşine düştü ve onunla karşılaştığında onunla konuşmaya başladı. Kara Gölge’nin aslında kendi gölgesi olduğunu ve yıllardır yalnız kaldığını öğrendi. Melis, ona yardım etmeye karar verdi ve ona dostluk teklif etti. Kara Gölge, Melis’in samimiyetine inandı ve onunla birlikte köye döndü.

Köylüler Kara Gölge’yi gördüklerinde korkuya kapıldılar, ancak Melis onlara Kara Gölge’nin aslında bir dost olduğunu anlattı. Kara Gölge, köylülerin gölgelerini geri verdi ve onlara yardım etti. Bu olaydan sonra köy halkı, gölgelerin sadece karanlık ve kötü şeylerin simgesi olmadığını öğrendi.

Melis ve Kara Gölge, köydeki insanlara dostluk ve yardımseverlik duygularını hatırlattılar ve birlikte yaşadılar. Artık gölgeleriyle gurur duyan köylüler, Melis’in cesaretine ve sevgisine minnettar kaldılar ve onu bir kahraman olarak görmeye başladılar. Ve o günden sonra Melis’in gölgesi, köy halkının yaşamında bir sembol haline geldi.

Yorum gönder