Cadılar Gecesi

Uzun zamandır Cadılar Gecesi’ni kutlamayan kasaba halkı, bu yıl büyük bir kutlama yapmaya karar verdi. Cadı kostümleri giyip evlerini cadılarla süsleyen herkes, meydanı doldurarak ateş çemberi oluşturdu. Gecenin ilerleyen saatlerinde, kasabanın en yaşlı kadını olan Mabel, cadılarla iletişim kurabilen tek kişi olarak sahneye çıktı.

Mabel, elindeki sihirli değneği sallayarak havada yıldızlar oluşturdu ve etrafındaki insanları büyüledi. Cadılar Gecesi’nin gerçek anlamını anlatmaya başladı. “Cadılar, sadece kötü büyüler yapan ve lanetler saçan varlıklar değildir. Cadılar aynı zamanda doğanın gücünü ve iyileştirici enerjileri temsil eder. Bizler, doğanın bir parçasıyız ve onunla uyum içinde yaşamalıyız.”

Kasaba halkı, Mabel’in sözlerini dikkatle dinlerken, aniden etrafta garip bir sis bulutu belirdi. İnsanlar korku içinde birbirlerine sarıldılar ve Mabel’e bakmaya devam ettiler. Sis bulutu hızla büyüyerek cadı kostümleri giymiş varlıklara dönüştü. Fakat bu cadılar, kasaba halkına zarar vermek yerine onlara sevgi ve barış getirdiler.

Mabel, bu cadıların gerçek cadılar olduğunu anladı ve onlara minnettarlıkla yaklaştı. Cadılar Gecesi kutlamaları, artık kasaba halkı ve gerçek cadılar arasında birlik ve dayanışma ile devam etti. O geceden sonra, kasaba halkı cadıları her zaman sevgi ve saygıyla karşıladılar ve Cadılar Gecesi kutlamaları her yıl daha da büyüyerek devam etti.

Yorum gönder