Işığın Yolculuğu

Bir zamanlar dünyanın en karanlık köşelerinden birinde, ışığın hiç ulaşmadığı bir yerde bir köy vardı. Bu köyde yaşayan insanlar, her gün karanlıkla savaşarak yaşamaya çalışıyorlardı. Geceleri soğuk ve karanlık bir örtü gibi köyün üzerine çökerken, insanlar karanlığa karşı çaresizdi.

Bir gün, köyün en genç ve cesur kızı, köyün dışındaki ormanın derinliklerine doğru bir yolculuğa çıktı. Ormanda dolaşırken, bir anda karşısına çıkan bir periyle karşılaştı. Peri, genç kıza bir görev verdi: “Köyüne ışığı getirmek.”

Genç kız, periye verdiği sözü tutmak için yola koyuldu. Ormanda ilerlerken, karşısına çıkan engellerle mücadele etti. Yırtıcı hayvanlar, tehlikeli yollar ve karanlık güçlerle karşılaşsa da, genç kız asla pes etmedi.

Sonunda, genç kız ormanın derinliklerinde ışığın kaynağını buldu. Bir kristal parçasıydı bu, parıldayan ve köyü aydınlatacak kadar güçlü. Genç kız, kristali alıp köyüne geri döndü.

Köye vardığında, kristali köy meydanına yerleştirdi ve bir anda köy aydınlandı. İnsanlar, gözlerine inanamayarak sevinçle dans etmeye başladılar. Artık karanlıkla savaşmak zorunda değillerdi, çünkü genç kız ışığı getirmişti.

Köy halkı genç kıza minnettarlıkla sarıldı ve ona “Işığın Getiricisi” unvanını verdiler. O günden sonra, köyde hep ışık hüküm sürdü ve insanlar mutlu bir şekilde yaşamaya devam ettiler. Işığın gücü, her zaman karanlığı yenecek kadar büyüktü.

Yorum gönder