Kehanetin Gücü

Uzun zaman önce, bir krallığın sınırlarında yaşayan insanlar, karanlık bir lanet altında yaşamaktaydı. Her yıl düzenlenen kehanet töreni, krallığın kaderini belirleyecek bir olaydı. Kehanet ustası, gizemli bir şekilde geleceği görebiliyor ve halka bildiriyordu.

Bir yıl, kehanet töreni sırasında kehanet ustası bir felaketin yaklaştığını söyledi. Krallık halkı korku içindeydi, çünkü kehanet ustasının sözleri daima gerçekleşirdi. Krallık, bu felaketi önlemek için bir arayışa girdi.

Bir gün, cesur bir genç kız olan Elara, kehanet ustasının yanına gitti. Ona, felaketin ne zaman geleceğini sordu. Kehanet ustası, Elara’ya gözlerinin içine bakarak “Felaket, ayın tam altıncı gününde gerçekleşecek” dedi.

Elara, hemen harekete geçti. Ayın altıncı günü, krallık halkı toplandı ve felaketi önlemek için dua etmeye başladı. Ancak, ne yazık ki felaket yine de gerçekleşti. Bir deprem krallığı yıktı geçti, evleri yıktı geçti, tarlaları yok etti.

Elara, kehanet ustasının yanına gitti ve ona sordu: “Neden felaketi önleyemedik?” Kehanet ustası, Elara’ya gülümsedi ve şöyle dedi: “Felaketin kendisi önlenemezdi, ancak insanların bir araya gelerek birlikte mücadele etmeleri sayesinde krallık yeniden inşa edilebilir.”

Elara, halkı bir araya getirerek krallığı yeniden inşa etmeye başladı. Birlikte çalışarak, krallık daha da güçlü bir hale geldi. Kehanetin gerçekleşmesini engelleyemeseler de, felaketten güçlenerek çıkmayı başardılar.

Ve o günden sonra, krallık halkı kehanet ustasının sözlerini unutmadı. Felaketin geleceğini bile bile, birlikte çalışarak her zorluğun üstesinden gelebileceklerini öğrendiler. Kehanetin gücü, onları daha da birleştirdi ve krallık daha da güçlü bir şekilde ayakta kaldı.