Masal Bahçesi
Masal Bahçesi, uzak diyarlarda bir köyün yakınlarında bulunan büyülü bir bahçeydi. Bu bahçede her çiçek, her ağaç ve her taş bir masal anlatıyordu. Köyde yaşayan çocuklar, her gün bahçeye gidip bu büyülü dünyada kayboluyorlardı.
Bir gün, köyün en cesur ve meraklı çocuğu olan Ali, Masal Bahçesi’ne gitmeye karar verdi. Bahçenin girişinde büyük bir kapı vardı ve Ali, cesaretle kapıyı açtı. İçeri girdiğinde karşısında muhteşem bir manzara ile karşılaştı. Renk renk çiçeklerin arasında dolaşırken, bir taşın üzerinde oturan eski bir büyücüyle karşılaştı.
Büyücü, Ali’ye bahçenin sırrını açıkladı. Her çiçeğin bir masalı olduğunu, her ağacın bir hikayesi bulunduğunu anlattı. Ali, büyücünün anlattığı masalları dinledikçe büyülendi. Bahçede gezerken, bir masal kitabı buldu ve içindeki masalları okumaya başladı.
Masal Bahçesi’nde geçen her hikaye, Ali’yi farklı bir dünyaya götürdü. Ejderhalarla savaşan prensler, sihirli ormanlarda kaybolan kahramanlar, peri kızları ve devlerle dolu fantastik dünyalar… Ali, her masalı okuduğunda biraz daha büyüleniyor ve hayal gücüne yeni kapılar açıyordu.
Günler geçtikçe, Ali Masal Bahçesi’ne gitmekten vazgeçemedi. Her gün yeni bir hikaye keşfetmek, yeni bir maceraya atılmak onun için vazgeçilmez bir tutku haline geldi. Sonunda, Masal Bahçesi’nde geçen hikayeleri köyündeki diğer çocuklarla paylaşmaya karar verdi.
Masal Bahçesi’nden dönüp köyüne geldiğinde, etrafındaki çocuklara anlattığı hikayelerle onları da büyüledi. Herkes, Ali’nin anlattığı masallarla hayal dünyasına yolculuk yaparak, Masal Bahçesi’nin sihirli atmosferini yeniden yaşadı.
Ve o günden sonra, Masal Bahçesi sadece Ali’nin değil, köydeki her çocuğun en sevdiği yer haline geldi. Çocuklar, her gün yeni bir masal keşfetmek için bahçeye akın ederken, Ali ise her hikayeyi anlatarak içlerindeki büyülü dünyayı canlı tutmaya devam etti. Masal Bahçesi artık sadece bir yer değil, bir ruh haline gelmişti ve çocukların hayal gücüne sonsuz bir ilham kaynağı olmaya devam ediyordu.
Yorum gönder