Fıskiye Rüyası

Bir zamanlar, küçük bir çocuk vardı adı Ela. Ela, her gece yatağına uzanırken odasındaki fıskiye lambalarını seyrederdi. O lambaların altında kendini bir masal dünyasında hayal eder, fıskiyenin suyunun melodik sesiyle uykuya dalardı.

Bir gece, Ela’nın odasına gizemli bir peri konuk oldu. Pembe kanatları ve ışıltılı kıyafetleriyle peri, Ela’ya uzanarak fısıldadı: “Ben fıskiye perisiyim ve seninle birlikte fıskiye rüyasına gitmek istiyorum.” Ela sevinçle kabul etti ve periyle birlikte fıskiye lambalarının içinden geçerek büyülü bir dünyaya gittiler.

Fıskiye rüyasında, Ela ve peri birlikte mutlu şarkılar söyledi, renkli balıklarla dans etti ve büyülü ormanda gezintiye çıktılar. Her adımda, fıskiye suyunun melodik sesi onları şefkatle sardı ve huzurlu bir şekilde uyumalarını sağladı.

Sabah olduğunda, Ela uyandığında odasında yine fıskiye lambalarını seyrederken, gecenin o büyülü rüyasını hatırladı ve gülümseyerek güne başladı. Artık her gece fıskiye rüyasına gitmek için sabırsızlanıyordu ve her seferinde peri onu bekliyordu.

Ve o günden sonra, Ela’nın odasında fıskiye lambalarının ışığı hiç sönmeden parladı, onun ve peri perisinin eşsiz rüyalarına eşlik ederek onları sonsuza kadar huzurla uyutacaklardı.

Yorum gönder