Damlacık Masalı

Bir zamanlar, çok uzak diyarların en tatlı rüya ülkesinde, mutlu ve huzurlu bir damlacık yaşarmış. Bu damlacık, uykusuz bebeklere rüya dolu geceler yaşatmakla görevliydi. Her gece, yıldızların ışıklarıyla parlayan damlacık, bebeklerin yanına süzülür ve onlara en güzel rüyaları getirirdi.

Bir gece, ufak bir bebek odasına girerken, hafif bir esintiyle karşılaştı. Bebek uyumuyordu ve huzursuzca kıvranıyordu. Damlacık, hemen bebeğin yanına yaklaştı ve onun alnına dokundu. O dokunuşla birlikte bebek huzur buldu ve derin bir uykuya daldı.

Damlacık, bebeğin rüyasına girdi ve onu en güzel masalların içinde gezdirdi. Uçan kuşlar, masmavi denizler, rengarenk çiçekler… Her şey o kadar gerçekti ki, bebeğin yüzünde bir gülümseme belirdi. Damlacık, bebeği bu güzel rüyada korudu ve gözetledi.

Sabah olunca, bebeğin annesi uyanıp bebeğine baktığında, onun yüzünde mutlulukla uyandığını gördü. Bebeğin yanında parlayan bir damla su fark etti ve o an anladı ki, Damlacık onların odasına gelmiş ve bebeğine en güzel rüyaları göstermişti.

Ve o günden sonra, Damlacık her gece o bebeğin yanına gelip ona huzur dolu rüyalar yaşattı. Bebek büyüdüğünde bile, Damlacık hala onun yanındaydı ve ona en güzel uykuları getiriyordu. Çünkü Damlacık, sevgi dolu kalbiyle tüm çocuklara huzurlu ve mutlu uykular armağan etmeye devam ediyordu.