Deniz Kabuğu Rüyası

Bir zamanlar, uzak bir deniz kıyısında küçük bir çocuk yaşardı. Adı Ela idi. Ela, denizin mavisini, kumun sıcaklığını ve martıların çığlıklarını çok severdi. Her gece uyumadan önce annesi ona bir hikaye anlatırdı. Bu hikayelerin en sevdikleri ise deniz kabuklarıyla ilgili olanlardı.

Bir gece, Ela yine annesinden bir hikaye dinlerken, gözleri kapanmaya başladı. Rüyasında, büyük bir deniz kabuğunun içinde olduğunu gördü. Kabuğun içindeki sıcaklık ve huzur Ela’yı derin bir uykuya yatırdı. Denizin dalgaları, kabuğun içindeki Ela’yı nazikçe sallayarak huzurlu bir rüya dünyasına götürdü.

Ela, rüyasında denizin derinliklerine dalıyor, renkli balıklarla dans ediyor ve yıldızların altında kayboluyordu. Her şey o kadar gerçekti ki, Ela uyanıp gerçek dünyaya dönmek istemiyordu. Deniz kabuğu ona sonsuz bir huzur ve mutluluk veriyordu.

Sabah olduğunda Ela, hala deniz kabuğunun içinde uyuyordu. Annesi onu deniz kabuğundan çıkarıp kucağına alarak güneşin doğuşunu izlemeye götürdü. Ela, rüyasında yaşadığı maceraları anlatırken, annesi gülümseyerek ona sarıldı. “Deniz kabuğu rüyaların en güzeliymiş, öyle değil mi?” dedi.

Ela, annesine minnettar bir şekilde gülümsedi. Artık her gece uyumadan önce deniz kabuğu rüyasını düşünecek, huzur bulacak ve mutlu bir şekilde uykuya dalacaktı. Çünkü o, deniz kabuğunun içindeki sıcaklığı ve sevgiyi hiçbir şeyin yerine koyamazdı.