Gecenin Sessizliği
Bir zamanlar, çok uzak bir ülkede, her gece gecenin sessizliğiyle sarılan bir köy vardı. Köyde yaşayan herkes, gece vakti huzurlu bir şekilde uykuya dalar ve sabah güneş doğana kadar huzur içinde uyurdu.
Bu köyde küçük bir bebek yaşardı adı Ela. Ela, her gece annesinin ninnileriyle ve babasının sevgisiyle uykuya dalardı. Gecenin sessizliği, onun en iyi arkadaşıydı ve ona huzur ve güven verirdi.
Bir gece, köyün etrafında garip sesler duyulmaya başladı. Rüzgarın şiddetli esmesi ve ağaçların hışırtısı, köylülerin endişelenmesine neden oldu. Ancak Ela’nın annesi, ona gecenin sessizliğinin her türlü tehlikeye karşı koruyucu bir kalkan olduğunu söyledi.
Ela, annesinin sözlerine güvenerek yatağına uzandı ve gecenin sessizliğiyle sarılarak derin bir uykuya daldı. Sabah olduğunda, köy hala huzurlu ve sessizdi. Garip sesler kaybolmuştu ve herkes güvenle uyanmıştı.
Ela, o geceden sonra gecenin sessizliğine daha da çok saygı duydu ve onunla birlikte uyumaya devam etti. Artık köyde herkes biliyordu ki, gecenin sessizliği en büyük hazineydi ve ona güvenmek, her türlü korkuya karşı bir kalkan olabilirdi. Ve böylece Ela ve köyü, gecenin sessizliğiyle huzur içinde yaşamaya devam ettiler.
Yorum gönder