Çağlayan’ın Büyülü Uykusu

Bir zamanlar, Çağlayan adında küçük bir çocuk yaşarmış. Çağlayan, her gece yatağına yattığında bir masal dinlemeyi çok severmiş. Annesi her akşam yanına gelir, ona en sevdiği masallardan birini anlatırmış. Bir gece, annesi Çağlayan’a “Büyülü Uykunun Masalı”nı anlatmaya karar vermiş.

“Çok eskiden, bir zamanlar bir çocuk varmış. Bu çocuğun adı Çağlayanmış. Çağlayan, her gece yatağına yattığında büyülü bir uykuya dalarmış. Bu uykuda, onu en sevdiği oyuncaklarıyla dolu bir bahçeye götüren sihirli bir kapı bulunurmuş. Çağlayan, bu bahçede oyunlar oynar, şarkılar söyler ve en sevdiği masalları dinlermiş. Zamanın nasıl geçtiğini anlamazmış, çünkü bu uykuda her şey çok hızlı ilerlermiş.

Gecenin ilerleyen saatlerinde, annesi Çağlayan’ın yanına gidip onu öpmüş ve “Uyandın mı, Çağlayan?” diye sormuş. Çağlayan uyanmış ve mutlu bir şekilde annesinin yanında gülümseyerek gözlerini açmış. Annesi ona “Büyülü Uykunun Masalı”nı anlattığı için çok mutlu olmuş.

Çağlayan artık her gece yatağına yattığında, annesinin anlattığı bu masalı düşünerek uykuya dalar, büyülü bir dünyaya yolculuğa çıkar ve en güzel rüyaları görürmüş. Ve o günden sonra, her gece Çağlayan’ın uykusu biraz daha derin ve biraz daha büyülü olurmuş.”

Ve işte, Çağlayan’ın büyülü uykusu böylece devam edermiş. Masallarla dolu ve sevgiyle süslenmiş bir dünyada, her gece huzurla uyuyup, sabahları mutlu bir şekilde uyanırmış.