Parlak Renklerin Büyülü Dünyası
Uyku vakti gelmişti ve küçük Elif annesinin kucağında sallanarak huzurlu bir şekilde gözlerini kapatmıştı. Annesi, ona yumuşak bir ninni söyleyerek uykuya dalmasını sağladı. Elif’in rüyalarına giren büyülü dünya, parlak renklerle doluydu.
Gökyüzünde mavi bir deniz gibi parlayan parlak renkler, yavaş yavaş Elif’in etrafını sarıyordu. Kırmızı, sarı, yeşil ve mavi tonları arasında kaybolan Elif, gözlerini açtığında kendisini renkli bir ormanda buldu. Kuşlar şarkılar söylüyor, kelebekler dans ediyordu. Her ağacın yaprakları farklı renklerde parlıyordu.
Elif, bu büyülü dünyada koşup oynarken birden yoruldu ve bir ağacın altına uzanıp dinlenmeye karar verdi. Gözleri kapanırken etrafındaki renkler bir bir kayboldu ve Elif, annesinin kucağında huzurla uyuyakaldı.
Ertesi sabah Elif, gözlerini açtığında hala o renkli dünyanın güzelliklerini düşünüyordu. Annesi ona gülümseyerek yaklaştı ve “Nasıl bir rüya gördün Elif?” diye sordu. Elif, mutlu bir şekilde “Parlak renklerin büyülü dünyasında koştum, uçtum, dans ettim” dedi.
Ve o gün Elif, parlak renklerin gücünü, hayal gücünün sınırlarını zorlayarak keşfetti. Artık her gece uyumaya sabırsızlanıyor, renkli dünyasında maceralara atılıyordu. Ve her sabah uyandığında, o büyülü dünyanın güzellikleriyle dolu bir gün onu bekliyordu.
Yorum gönder