Fener Işığında Uykuya Dalan Küçük Kız
Bir zamanlar çok uzaklarda, küçük bir kız çocuğu yaşardı. Adı Ela idi ve her gece yatağına yatarken odasında yanıp sönen bir feneri vardı. Bu fener onun en sevdiği eşyasıydı. Etrafa sıcak bir ışık saçar ve Ela’yı karanlıkta yalnız bırakmazdı.
Her gece yatağına uzanırken annesi feneri yanıp söndürürdü. Ela’nın gözleri fenerin ışığıyla dolardı ve huzurla uykuya dalardı. Annem her gece bir hikaye anlatırken, fenerin yumuşak ışığı odasını aydınlatırdı. Ela, bu ışık altında rüyalarına yelken açar, masalsı dünyalarda dolaşırdı.
Bir gece, fenerin ışığı ansızın söndü. Ela korkmuştu, karanlık onu sarıp sarmalamıştı. Ama annesi hemen yanına gelip feneri tekrar yakmıştı. Ela rahat bir nefes aldı ve annesine sarıldı. “Fenerim olmadan uyuyamam ki,” dedi küçük kız gülümseyerek.
Sonra annesi Ela’ya şöyle dedi: “Fenerin sadece ışık değil, aynı zamanda senin yanında olduğunu hissettiren bir dost. Onun ışığında hiçbir karanlık sana zarar veremez.” Ela annesine minnetle baktı ve fenerin ışığında huzurla uykuya daldı.
Ve o günden sonra, fener her gece yanıp sönerken Ela, annesinin sözlerini hatırlar ve karanlıkta asla yalnız olmadığını bilirdi. Fenerin ışığı ona huzur verir, rüyalarında keşfe çıktığı masalsı dünyalara yol gösterirdi. Küçük kız, fener ışığında uykuya dalarken içindeki sevgi ve güvenle dolardı. Ve her sabah, yeni bir günün doğuşunu fenerin ışığında karşılar, mutlu ve huzurlu bir şekilde uyanırdı. Ela, fenerin ışığında büyüdü ve her zaman sevgiyle hatırlanacak bir masal kahramanı oldu.
Yorum gönder