Gün Batımında Uykuya Dalan Küçük Yıldız

Bir zamanlar, çok uzaklarda, rengarenk bir gökyüzü vardı. Gün boyunca mavi gökyüzü üzerinde güneş parlıyor, kuşlar özgürce uçuyor ve bulutlar dans ediyordu. Ancak gün batımı geldiğinde, tüm renkler birbirine karışıyor ve gökyüzü turuncu, pembe ve mor renklere bürünüyordu.

Bu renk cümbüşüne en çok küçük yıldızlar seviniyordu. Her gün, gökyüzüne çıkıp renkli gösteriyi izliyor, sonra da yavaş yavaş yorulup uykuya dalıyorlardı. Küçük yıldızlar, geceyi dinlenerek geçiriyor ve sabahın ilk ışıklarıyla birlikte tekrar gökyüzüne çıkıyorlardı.

Bir gün, gökyüzünde parlayan en küçük yıldız, Gökkuşağı adını taşıyordu. Gökkuşağı, gün batımının büyüleyici renklerini izledikten sonra uykuya dalmak istedi. Ancak bir türlü uykuya dalamıyordu. Gökyüzünde parıldayan diğer yıldızlar da fark etti ve ona yardım etmeye karar verdiler.

Diğer yıldızlar, Gökkuşağı’na sıcak bir battaniye örterek, hafifçe ninniler söyleyerek ve yavaşça sallayarak uykuya dalmasını sağladılar. Gökkuşağı, diğer yıldızların sevgi dolu yardımlarıyla huzurlu bir şekilde uykuya daldı ve gökyüzünde parlayan bir yıldız olarak sabaha kadar dinlendi.

Ve o günden sonra, Gökkuşağı her gün uyumak için diğer yıldızlardan yardım aldı ve her sabah taze ve enerjik bir şekilde gökyüzüne çıktı. Artık o da diğer yıldızlar gibi gün batımında uykuya dalmanın güzelliğini ve huzurunu yaşamıştı. Gökyüzünde parlayan en küçük yıldız, artık herkesin sevgisini ve saygısını kazanmıştı. Ve gökyüzü her gün, onun parlaklığıyla daha da güzelleşiyordu.

Yorum gönder