Bilmece Avcısı
Yıllardır köyümüzde yaşayan esrarengiz bir adam vardı. Kimse onun gerçek adını bilmiyordu, sadece “Bilmece Avcısı” diye çağırırlardı. Her gün sabahın erken saatlerinde dolaşıp köydeki herkesin karşısına bir bilmece çıkarırdı. Kimse çözemediği için de her defasında bir şeyler alıp giderdi.
Bir gün köyümüze yabancı bir adam geldi. Bilmece Avcısı’nın karşısına dikildi ve ona meydan okudu. “Benim bilmece çözecek kadar zekam var!” dedi gururla. Bilmece Avcısı gülümsedi ve ona bir bilmece sordu: “Üç ayaklı bir masa, üzerinde yemek var, ama yiyemezsin. Nedir bu?”
Yabancı adam düşündü durdu, ama bir türlü cevabı bulamadı. Bilmece Avcısı ona yardım etmek istedi ve cevabı verdi: “Bir üç ayaklı kertenkele! Nasıl da kandın değil mi?”
Yabancı adam utanç içinde köyden ayrıldı. Bilmece Avcısı ise her zamanki gibi gizemli bir şekilde kayboldu. Kimse onun ne iş yaptığını, nereli olduğunu ya da neden sürekli bilmece çözdüğünü bilmiyordu. Ama herkes ona saygı duyardı, çünkü o köyümüzdeki en büyük gizemlerden biriydi.
Yorum gönder