Ada’nın Uykusu
Uzun zaman önce, güzel bir ada üzerinde küçük bir kız çocuğu yaşardı. Adı Ada’ydı. Ada, her gece yatağına uzanır uzanmaz hemen uykuya dalardı. Annesi ona her gece bir masal okurdu ve Ada, bu masalları dinlerken huzurlu bir şekilde uyurdu.
Bir gün, Ada’nın annesi hastalandı ve masal okuyacak gücü kalmadı. Ada çok üzüldü, çünkü masalsız uyumak istemiyordu. O gece yatağına uzanırken gözleri doluydu. Ama birden aklına bir fikir geldi. Belki de kendi kendine bir masal uydurarak uyuyabilirdi.
Ada gözlerini kapattı ve düşünmeye başladı. Kafasında birbirinden güzel hayaller canlandı. Bir prenses olup büyülü bir diyara gitmek, uçan bir kuşla gökyüzünde yolculuk yapmak, renkli balıklarla denizin altında dans etmek… Tüm bu hayaller Ada’yı o kadar büyüledi ki, gözleri yavaş yavaş kapanmaya başladı.
Sabah olduğunda Ada, hala aynı yerde yatıyordu. Kendi uydurduğu masal sayesinde huzurlu bir gece geçirmişti. Artık her gece kendi kendine masallar uydurarak uyuyordu. Ve her gece daha da mutlu, daha da huzurlu bir şekilde uyanıyordu.
Ada’nın uykusu artık daha derin, daha uzun ve daha huzurluydu. Çünkü kendi hayal gücüyle ördüğü masallar, ona en güzel uykuları getiriyordu. Ada, her gece yatağına uzandığında, içindeki büyülü dünyaya yolculuk yaparak huzurla uykuya dalıyordu. Artık masalsız uyumak onun için imkansızdı. Ve Ada’nın uykusu, onun en değerli hazinesi haline gelmişti.
Yorum gönder