Altın Rüya Masalı
Bir zamanlar uzak diyarın en güzel kasabasında, altın rengi saçlarıyla ünlü küçük bir kız yaşardı. Adı Altın’dı ve her gece yatağına uzanıp gözlerini kapattığında, altın rüyalarla dolu bir dünyaya yolculuk yapardı.
Bir gün Altın, annesi ve babasıyla birlikte ormanda piknik yapmaya gittiler. Ormanda gezerken Altın, bir ağacın altında parlak bir şey gördü. Hemen oraya koşup ne olduğuna bakmak istedi ve gördüğü manzara karşısında büyülendi. O altın bir yıldızdı ve altından yapılma bir varlık olan Yıldız Perisi yanı başındaydı.
Yıldız Perisi Altın’a, her gece uyuduğunda onunla birlikte altın rüyalara gitmeyi teklif etti. Altın çok sevindi ve bu teklifi hemen kabul etti. O geceden itibaren, Altın her gece yatağına uzanıp gözlerini kapattığında, Yıldız Perisi onu alır ve altın rüyalara götürürdü.
Altın bu rüyalarda en güzel çiçeklerle dolu bahçelerde dolaşır, altından yapılma köprülerden geçer, altın rengi kuşları izlerdi. Her gece farklı bir maceraya atılır, farklı bir dünyayı keşfederdi. Ve sabah olduğunda, uyanıp gözlerini açtığında, yüzünde mutlulukla gülerdi.
Altın ve Yıldız Perisi’nin bu altın rüyaları, kasabanın en güzel masalı haline geldi. Herkes onların maceralarını merakla dinler, Altın’ın yüzündeki parıltıyı görünce mutlu olurdu.
Ve Altın her gece, altın rüyalara gitmeye devam etti. Çünkü o artık biliyordu ki, en değerli hazineler altın değil, altın rüyalarla dolu kalptir. Ve Altın’ın kalbi, her gece altın rüyalara yelken açtığında daha da parlamaya başladı.
Yorum gönder