Arkadaşlık Çemberi

Uzun zaman önce, bir köyde dört arkadaş vardı: Ali, Ayşe, Ahmet ve Elif. Bu dört arkadaşın arasındaki bağ o kadar güçlüydü ki, birbirlerini her zaman destekler ve birlikte her türlü zorluğun üstesinden gelirlerdi.

Bir gün köye bir yabancı geldi. Yabancı, köy halkına yardım teklif etti ve köylülerin içinde en güçlü dört kişiye meydan okudu. Bu dört kişi de Ali, Ayşe, Ahmet ve Elif’ti. Yabancı, onlara bir labirent yapmıştı ve içinde kaybolmuş bir hazineyi bulmaları gerekiyordu.

Dört arkadaş, labirente girdiklerinde birbirlerine kenetlendiler. Birlikte çalışarak labirentin tüm zorluklarını aştılar, tuzaklardan kaçtılar ve sonunda hazineyi buldular. Yabancı, onlara gülerek “Gerçek bir arkadaşlık çemberi oluşturdunuz. Bu hazineyi hak ettiniz.” dedi.

Dört arkadaş, hazineyi paylaşarak köylerine geri döndüler. Artık arkadaşlık bağları daha da güçlenmişti. Birlikte yaşadıkları maceralar, onları daha da yakınlaştırmıştı.

O günden sonra, köy halkı dört arkadaşı “Arkadaşlık Çemberi” olarak anmaya başladı. Onlar her zaman birlikteydiler, birbirlerine destek oluyor ve birlikte her türlü zorluğun üstesinden geliyorlardı. Çünkü gerçek arkadaşlık, en büyük hazineydi onlar için.