Bilgelik Çeşmesi
Eskiden çok eski zamanlarda, bir köyün sakinleri yaşlı ve bilge bir adamın köylerinde bir çeşme inşa ettiğini duydular. Bu çeşmenin sadece saf ve temiz niyetlerle yaklaşanlarına bilgelik ve anlayış sağladığı söyleniyordu. Köy halkı, çeşmenin etrafında toplanarak bu eşsiz fırsattan yararlanmak için sırayla su içmeye başladılar.
Bir gün, köyün genç ve cesur delikanlısı olan Ali, bilgelik çeşmesinden su içmeye karar verdi. Ancak, Ali’nin kalbi hala kıskançlık, öfke ve hırs ile doluydu. Çeşmeye yaklaştığında, suyun rengi birdenbire koyulaştı ve bulanıklaştı. Ali, şaşkın bir şekilde geri çekildi ve çeşmeye yaklaşamadı.
Birkaç gün sonra, köyün yaşlı lideri olan Ahmet, bilgelik çeşmesinden su içti. Kalbi sevgi, sabır ve hoşgörü ile dolu olan Ahmet’in su içtiği anda, çeşmeden berrak bir su akışı başladı ve etrafına ışık saçmaya başladı. Ahmet, bu deneyimden sonra köy halkına bilgelik ve anlayışın sadece saf ve temiz kalplerle mümkün olduğunu öğretti.
Böylece, köy halkı bilgelik çeşmesinden su içmeye devam etti ve her biri kendi iç dünyasını keşfetmeye başladı. Saf ve temiz niyetlerle yaklaşanlar bilgelik ve anlayışı bulurken, kıskançlık, öfke ve hırs dolu olanlar çeşmenin sırrına asla erişemediler. Bilgelik çeşmesi, köy halkına yaşamlarında derin bir dönüşüm ve aydınlanma yaşatmıştı.
Yorum gönder