Bulutların Dansı

Bir zamanlar, çok uzaklarda, gökyüzünde uzanan büyük bir bulut ormanı vardı. Bu bulutlar, her gün güneşin altın ışıklarıyla dans ederlerdi. Bulutlar, yavaşça süzülerek, gökyüzünde birbirleriyle oyunlar oynar, farklı şekillerde şekillenirlerdi. Kimi zaman bir kuşa, kimi zaman bir baloncuya, kimi zaman da sevimli bir hayvana dönüşürlerdi.

Bir gün, bu bulut ormanına küçük bir bebek bulut katıldı. Adı Bulutçuğu olan bu küçük bulut, diğer bulutlarla tanıştığında çok heyecanlandı. Onlarla dans etmeye, oyunlar oynamaya başladı. Bulutçuğu, diğer bulutların hikayelerini dinledikçe, gökyüzündeki herşeyin mümkün olduğunu fark etti.

Günler geçtikçe, Bulutçuğu diğer bulutlarla birlikte gökyüzünü renklendirmeye başladı. Birlikte gökyüzüne resimler çizdiler, yağmur ve gökkuşağı oluşturdular. Bulutçuğu, kocaman bir gülümsemeyle, gökyüzündeki maceralarını sürdürdü.

Ve bir gece, Bulutçuğu yorgun düşüp uykuya daldı. Rüyasında, gökyüzünde dans eden bulutlarını gördü. Onlar, güneşin altında renkli ışıklarla dans ediyorlardı. Bulutçuğu, mutlu bir şekilde, bulutların dansını izledi ve huzurlu bir uyku uyudu.

Ve o günden sonra, Bulutçuğu her gece gökyüzünde bulutların dansını izler, onların neşeli seslerini dinlerdi. Bulutçuğu, gökyüzündeki bu sihirli dünyada, her zaman mutlu ve huzurlu hissetti. Ve her sabah uyanıp, yeni bir günü bulutlarla birlikte karşılamaya hazırdı. Gökyüzündeki bulutlar, onun en iyi dostlarıydı. Ve Bulutçuğu, bu dostluğun sonsuza dek sürmesini diledi. Ve gökyüzünde bulutların dansı hiç bitmedi.