Çiçeklerin Büyülü Dünyası

Bir zamanlar, çok uzaklarda, çiçeklerin büyülü dünyası vardı. Bu dünya renk cümbüşüyle doluydu ve her çiçeğin kendine özgü bir güzellik ve büyüsü vardı. Bu dünyada yaşayan küçük çocuklar ve bebekler de vardı. Onlar da çiçeklerle konuşabilen ve onların dilini anlayabilen özel çocuklardı.

Bir gün, küçük bir bebek olan Ela, çiçeklerin büyülü dünyasına gizlice girdi. İlk başta biraz korksa da, çiçeklerin sıcak ve sevgi dolu enerjisiyle hemen rahatladı. Papatyalar, güller, menekşeler ve daha birçok çiçek Ela’ya hoş geldin dedi. Ela, bu büyülü dünyada kaybolmuş gibi hissetti ve etrafındaki güzelliklere hayran kaldı.

Çiçekler, Ela’ya uyuması gerektiğini söyledi ve ona en güzel uyku masalını anlatmaya başladı. Masalın içinde uykuya dalmış bir prenses, sihirli bir orman ve mutluluk dolu bir son vardı. Ela, çiçeklerin anlattığı masalı dinlerken gözleri yavaş yavaş kapanmaya başladı.

Uyandığında, Ela’nın etrafında yüzlerce çiçek vardı ve güneş ona gülümsüyordu. Ela, çiçeklerin büyülü dünyasından ayrılmak istemese de, gerçek dünyaya geri dönmek zorundaydı. Ancak artık o, çiçeklerin büyülü dünyasını her gece ziyaret edip, onların huzur veren seslerini dinleyebilecekti. Ve Ela, çiçeklerin büyülü dünyasında yaşadığı her anı ömür boyu unutamayacaktı.