Deniz Kabuğu Uykusu

Bir zamanlar, çok uzaklarda, masmavi bir denizin kıyısında küçük bir balıkçı köyü vardı. Bu köyde yaşayan insanlar her gece denizin melodisini dinleyerek uykuya dalardı. Köydeki en küçük çocuk olan Ela da, bu melodiyi dinlerken en güzel uykulara dalardı.

Bir gün, Ela’nın annesi ona masmavi bir deniz kabuğu getirdi. Kabuğun içinde, denizin derinliklerinden gelen büyülü bir ses duyuluyordu. Annesi, “Bu deniz kabuğu sana iyi uykular getirecek, her gece onu dinle ve denizin şarkısına kulak ver” dedi.

Ela, o gece deniz kabuğunu kulağına dayayarak uyumaya çalıştı. İlk başta biraz tedirgindi, fakat sonra denizin melodisi onu sarhoş eder gibi yatıştırdı. Dalgaların hışırtısı, martıların çığlıkları ve balıkların fısıltılarıyla dolu bu melodi, Ela’yı en güzel rüyalara taşıdı.

Geceleri artık Ela, deniz kabuğunun büyülü sesini dinleyerek uykuya dalıyordu. Her gece farklı bir deniz dünyasına yolculuk yapıyor, balıklarla konuşuyor ve mercan kayalıklarında geziyordu. Denizin derinliklerindeki gizemli dünyayı keşfetmek, Ela’ya büyük bir mutluluk veriyordu.

Bir gün, Ela deniz kabuğunu kaybettiğini fark etti. Çok üzüldü, fakat annesi ona, “Deniz kabuğunu kaybetmiş olabilirsin ama senin için en güzel deniz dünyası kalbinde saklı” dedi. Ela, annesinin sözlerini dinleyerek her gece denizin şarkısını kalbinden dinlemeye başladı.

Ve o günden sonra, Ela her gece denizin melodisini kalbinde hissederek en güzel rüyalara dalıyordu. Deniz kabuğu belki kaybolmuştu ama Ela’nın kalbindeki deniz hiçbir zaman kaybolmayacaktı. Ve her gece, denizin büyülü sesiyle uyuyup, yeni deniz maceralarına yelken açmaya devam edecekti.