Fıskiye Rüyası

Bir varmış bir yokmuş, küçük bir çocuk vardı adı Ali. Ali, uyumayı pek sevmezdi ama annesi her gece ona uzun bir uyku masalı anlatırdı. Bir gece annesi, Ali’ye “Fıskiye Rüyası” adında bir masal anlattı.

Masal şöyle başladı: Bir zamanlar, uzak bir ülkede büyük bir park vardı. Bu parkın ortasında dev bir fıskiye bulunuyordu. Fıskiye, gece olunca sihirli bir şekilde çalışmaya başlıyor ve etrafına büyülü su damlacıkları saçıyordu. Bu su damlacıkları, parkın içindeki tüm çiçekleri ve ağaçları canlandırıyordu.

Ali, bu masalı dinlerken gözleri yavaş yavaş kapanmaya başladı. Annenin sesi, onu huzurlu bir uykuya sürükledi. Ali, rüyasında dev bir fıskiye gördü. Fıskiye, ona gülümsedi ve su damlacıklarını etrafa saçmaya başladı. Ali, bu büyülü manzarayı seyrederken kendini huzurlu ve mutlu hissetti.

Sabah olduğunda Ali, uykusundan dinlenmiş bir şekilde uyanıp annesine sarıldı. Annesi, ona “Fıskiye Rüyası”nı tekrar anlatmasını istedi. Ali, mutlu bir şekilde annesine masalını anlattı ve o günden sonra her gece derin bir uykuya daldı.

Ve Ali, artık her gece fıskiye rüyası görmeye devam etti. Masalın sihirli gücü, onu her gece huzurlu bir uykuya sürüklüyordu. Ve Ali, artık uyumayı ne kadar çok sevdiğini fark etmişti. Masalların ve annenin sevgisinin, en güzel uykuları getirdiğini biliyordu.

Yorum gönder