Geçmişin İzleri
Bir zamanlar çok eski bir köyde, yaşlı bir adam vardı. Bu adamın adı Hasan Bey’di ve köydeki en bilge kişiydi. Hasan Bey’in herkes tarafından saygı duyulan bir geçmişi vardı. Gençliğinde birçok savaşa katılmış, birçok tehlikeli maceraya atılmıştı. Ancak artık yaşlılık gelmiş, Hasan Bey köyünde huzur içinde yaşamaya karar vermişti.
Bir gün köye yabancı bir adam geldi. Bu adamın adı Ahmet’ti ve Hasan Bey’in gençliğinden tanıdığı bir dostuydu. Ahmet, Hasan Bey’e eski günleri anlatmaya başladı. Geçmişte yaşadıkları savaşları, maceraları anlatırken Hasan Bey’in gözleri dolmuştu. O eski günleri hatırlamak, gençliğine geri dönmek ona huzur veriyordu.
Bir akşam, Hasan Bey ve Ahmet birlikte köyün etrafında dolaşmaya karar verdiler. Gece karanlık olduğunda, Hasan Bey birden yıldızları seyretmeye başladı. Ahmet, onun neye baktığını merak etti ve sordu: “Hasan Bey, neyi düşünüyorsun o kadar?”
Hasan Bey gülümsedi ve şöyle cevap verdi: “Geçmişte yaşadığımız her an, bıraktığı izlerle yıldızlara kadar ulaşır. Benim geçmişim de benim yıldızlarım gibi parlıyor. O yüzden onlara bakıyorum, hatıralarımı hatırlıyorum.”
Ahmet, Hasan Bey’in bu sözlerine derin derin düşündü. Geçmişin izlerinin her zaman yanlarında olduğunu fark etti. Ve o gece, iki eski dost yıldızları seyrederek geçmişlerini yad ettiler. Geçmişin izleri, onları bir kez daha bir araya getirmişti.
Yorum gönder