Gökkuşağı Masalı

Bir zamanlar, uzak bir krallıkta Gökkuşağı adında küçük bir prenses yaşardı. Geceleri yıldızları sayar, gündüzleri ise bahçedeki renkli çiçeklerle oynardı. Ancak bir gün, krallığa kara bulutlar çöktü. Gökkuşağı’nın gözleri yaşlıydı, çünkü uzun süredir güneşi görememişti.
Bir gece, prensesin yanına bir peri geldi. Peri, Gökkuşağı’na uzun bir uyku masalı anlatacağını söyledi. Prenses heyecanla periye kulak verdi ve perinin anlattığı masalın sihirli gücüyle gözleri kapanırken, renkli rüyalar dünyasına daldı.
Masalda, prenses bir gökkuşağının üzerinde uçuyordu. Renkli bulutlar arasında kaybolurken, bir anda güneşin ışıkları yüzünü okşadı. Gökkuşağı prensesi, karanlık bulutların ardında parlayan güneşin ışığıyla yeniden hayata döndü.
Uyandığında, Gökkuşağı’nın gözleri parlıyordu. Bahçedeki çiçeklerin rengi daha canlı, gökyüzündeki bulutlar ise daha huzurluydu. Artık krallık tekrar eski neşesine kavuşmuştu.
Gökkuşağı prenses, periye minnettar bir şekilde teşekkür etti. Peri gülümseyerek, “Renkli düşlerin gücü asla bitmez, senin yüreğindeki sevgiyle her zaman aydınlığa ulaşabilirsin” dedi ve bir gülücükle kayboldu.
Gökkuşağı prenses, artık her gece yeni bir masalın sihirli dünyasına dalıyor ve güneşin ışığıyla uyanıyordu. Krallığın huzuru geri dönmüş, renkli çiçekler ve mutlu çocuk sesleri yeniden yankılanmaya başlamıştı. Ve Gökkuşağı prenses, her zaman sevgi ve umutla dolu bir şekilde yaşamaya devam etti.