Gökkuşağı Uykusu

Bir zamanlar, bir küçük çocuk vardı adı Elif. Elif, her gece yatağına yattığında annesi ona hep gökkuşağı hikayeleri anlatırdı. Gökkuşağının renklerini sayar, nasıl oluştuğunu anlatır ve onun ne kadar büyülü bir olay olduğunu vurgulardı.

Bir gece, Elif yine annesinin kucağında gökkuşağı hikayesini dinlerken çok yorgun hissetti ve gözleri kapanmaya başladı. Annesi onu nazikçe yatağına koydu ve üzerini örttü. Elif, gözlerini kapadığında hala gökkuşağı renklerini düşündü ve derin bir uykuya daldı.

Rüyasında, Elif kendini büyük bir gökkuşağının altında buldu. Renklerin parlaklığı ve güzelliği karşısında büyülenmişti. Gökkuşağının altında yürürken, her adımında bir renk değişimi yaşanıyor ve Elif, bu büyülü dünyanın keyfini çıkarıyordu.

Sonunda, gökyüzünden parlak bir ışık indi ve Elif’e seslendi: “Merhaba Elif, ben gökkuşağıyım. Sana huzur ve mutluluk getiriyorum. Gecenin sakinliği içinde beni düşün, rüyalarında benimle buluş. Seni her zaman koruyacağım.”

Elif, gökkuşağıyla konuştuğunu fark ettiğinde çok mutlu oldu ve onunla birlikte dans etmeye başladı. Birlikte gökyüzünde renkli bir yolculuğa çıktılar ve Elif, hiç bu kadar huzurlu ve mutlu hissetmemişti.

Sabah olduğunda Elif, uykusundan hafifçe kalktı ve annesinin yüzünde bir gülümseme olduğunu gördü. Ona gökkuşağı rüyasını anlattı ve annesi gülümseyerek onu kucakladı. Artık Elif, her gece gökkuşağı uykusuna dalıyor ve en güzel rüyaları görmeye devam ediyordu.