Gölcük Masalı

Bir zamanlar çok uzaklarda, gökyüzünde parıldayan yıldızlar arasında bir masal diyarı vardı. Bu masal diyarında bir gölcük vardı, adı da Gölcük’tü. Gölcük, berrak suyuyla ve etrafını saran yeşilliklerle büyüleyici bir güzellik sunuyordu herkese.

Bir gün, Gölcük’ün kenarında uyuyan küçük bir çocuk vardı. Bu çocuğun adı Ali’ydi. Ali, yorgun düşmüş ve uzun bir gün geçirmişti. Gölcük’ün huzurlu ve dingin atmosferi Ali’ye derin bir uyku vaat ediyordu. Ali, gözlerini kapadı ve huzurlu bir şekilde uykuya daldı.

Ali’nin rüyasında, Gölcük’ün suyu altın renginde parlıyordu. Balıklar dans ediyor, kuşlar melodiler söylüyordu. Ali, bu güzelliklerle dolu dünyada adeta kaybolmuştu. Uykusunda mutlu ve huzurluydu, hiçbir sorun ve endişe yoktu etrafında.

Sabah olduğunda, Ali uykusundan uyanıp Gölcük’ün etrafına baktı. Güneş yavaşça yükseliyor, gökyüzü turuncuya bürünüyordu. Ali, kendini dinç ve enerjik hissediyordu. Gölcük’ün sihirli atmosferi ona huzur ve mutluluk vermişti.

Ali, Gölcük’ün büyülü dünyasında geçirdiği geceyi asla unutmayacaktı. O günden sonra, her zaman Gölcük’e gelir ve huzurlu atmosferinde dinlenirdi. Gölcük, Ali’ye her seferinde yeniden doğmuş gibi hissettiriyordu.

Ve işte o zamandan beri, Gölcük ve Ali’nin masalı herkesin dilinde dolaşır oldu. Gölcük, bir zamanlar sadece bir gölcükken, Ali’nin rüyalarında yaşattığı masal diyarına dönüşmüştü. Ve herkes, Gölcük’ün büyülü güzelliğini ve huzurunu keşfetmek için ona gelmeye başladı. Gölcük, artık sadece bir yer değil, bir masalın başlangıcıydı.

Yorum gönder