Gümüş Parıltı Uykusu
Bir zamanlar, çok uzak diyarların en sakin köşesinde, gümüş parıltıyla dolu bir orman vardı. Bu ormanda yaşayan tüm hayvanlar, gümüş parıltının sihirli bir huzur ve dinginlik getirdiğine inanırlardı. Geceleri, yıldızlar gökyüzünü süslerken, ormanın her köşesinde gümüş parıltı dans ederdi.
Bir gün, ormandaki tüm hayvanlar toplandı ve karar verdiler: Her gece, ormanın en büyük ağacının altında bir uyku hikayesi anlatılacaktı. Bu hikayeler, gümüş parıltının gücünü arttırarak herkesin derin bir uykuya dalmasını sağlayacaktı.
Bir akşam, minik bir tavşan olan Pamuk da hikaye anlatma sırası geldi. Pamuk, tüm hayvanların etrafında toplandığı büyük ağacın altına geçti ve başladı hikayesine: “Uzak diyarlarda, masalların doğduğu yerde, bir prenses ve bir prens yaşarmış…”
Pamuk, gümüş parıltının altında, tüm hayvanları büyüleyen bir hikaye anlattı. Herkesin gözleri kapanırken, gümüş parıltı daha da güçlendi ve ormanın her köşesine yayıldı. Tavşan Pamuk da yavaşça gözlerini kapattı ve en tatlı rüyalarla uykuya daldı.
Gümüş parıltı uykusu, o günden sonra her gece devam etti. Ormandaki tüm hayvanlar, Pamuk’un anlattığı hikayelerle huzurlu ve derin bir uykuya dalıyor, gümüş parıltı altında en güzel rüyaları görüyorlardı. Ve böylece, o masalsı ormanda her gece, gümüş parıltıyla dolu bir huzur hakim oluyordu.
Yorum gönder