Harita Macerası

Bir zamanlar, çok uzak bir ülkede küçük bir çocuk yaşardı. Bu çocuğun adı Ali’ydi ve en çok haritaları seviyordu. Her gece yatağına uzanırken, annesi ona haritalar hakkında hikayeler anlatırdı.

Bir gece, Ali uyumadan önce annesi ona büyük bir harita verdi. Haritanın üzerinde birçok renkli nokta ve çizgi vardı. Annesi, “Bu haritayı dikkatlice incele ve rüyanda bu haritadaki yerlere gitmeye çalış” dedi.

Ali heyecanla haritayı inceliyor ve gözleri yavaş yavaş kapanıyordu. Uykuya daldığında, bir anda haritanın içine girdiğini hissetti. Haritanın üzerindeki renkli noktaların içinden geçerek farklı diyarlara yolculuk yapıyordu.

İlk durakları, masmavi bir deniz kenarıydı. Kumlar altın renginde parlıyor, denizdeki dalgalar huzur verici bir ses çıkarıyordu. Sonra haritada gördüğü dağlara tırmandı, ormanda yabani hayvanlarla oynadı ve renkli çiçeklerle dolu bir vadiye ulaştı.

Uykusunda yaşadığı bu harita macerası, Ali’ye inanılmaz bir mutluluk ve huzur vermişti. Sabah olduğunda uyanıp annesine harika rüyasını anlattı. Annesi gülümseyerek, “Belki de haritalar sadece dünyayı göstermek için değildir, aynı zamanda hayal gücünü keşfetmek ve maceralara atılmak için de bir araç olabilir” dedi.

Ali, o günden sonra her gece harita maceralarına gitmeye devam etti. Haritaların sadece kağıttan değil, aynı zamanda hayallerden ve umutlardan yapıldığını öğrenmişti. Ve artık, her gece uyurken yeni bir harita keşfetmenin heyecanını yaşamaktan mutluluk duyuyordu.