İncir Ağacı Masalı

Bir zamanlar çok uzak bir ülkede, İncir Ağacı adında büyük ve eski bir ağaç vardı. Bu ağacın dalları uzun ve gölgesi serindir. Her gün, kuşlar ağacın dallarında cıvıldar, kelebekler çiçeklerini ziyaret eder ve sincaplar ağacın etrafında zıplayarak eğlenirdi.

Bir gün, küçük bir kız çocuğu olan Ela, İncir Ağacı’nı keşfetti. Ağacın altında oynamaya başladığında, ağaç ona hoş geldiniz diye fısıldadı. Ela çok şaşırdı ve sevinçle ağaca sarıldı. İncir Ağacı, Ela’ya sıcacık bir kucak açtı ve ona masal anlatmaya başladı.

Masalın içinde prensesler, ejderhalar ve büyülü diyarlar vardı. Ela büyülü masala hayran kaldı ve her gün İncir Ağacı’nın yanına gelip yeni bir masal dinlemek için sabırsızlanıyordu. Ağacın hikayeleri Ela’yı rüyalar diyarına götürüyor, ona mutlu ve huzurlu bir uykuya dalmasını sağlıyordu.

Böylece, Ela ve İncir Ağacı arasında güçlü bir dostluk başlamıştı. Her gece, Ela uyumadan önce İncir Ağacı’na veda eder ve güzel rüyalar görmesini dilerdi. İncir Ağacı da Ela’ya kocaman bir gülümsemeyle cevap verir, ona en tatlı rüyaları vaat ederdi.

Ve işte, Ela’nın İncir Ağacı’nın altında geçirdiği mutlu günler ve huzurlu geceler böylece devam etti. İncir Ağacı, küçük kızın yanında her zaman bir dost ve sıcak bir yuva olarak varlığını sürdürdü. Birlikte geçirdikleri her an, ikisinin de kalbinde sonsuza kadar sürecek bir anı olarak yer etti.