Işığın Koruyucusu
Uzun zaman önce, dünyanın en karanlık ve tehlikeli ormanında yaşayan bir kız çocuğu vardı. Adı Elara’ydı ve ormanda tek başına yaşamaktan korkmazdı. Çünkü Elara’ya eşlik eden bir ışık vardı, ona her zaman rehberlik eden, koruyan ve güç veren bir ışık.
Elara, ışığın kaynağını hiç görmemişti ama onun varlığına inanıyordu. Geceleri ormanda dolaşırken, ışık ona doğru yolu gösterir, tehlikelerden korurdu. Bir gün ormanda dolaşırken, karşısına kötü kalpli bir cadı çıktı. Cadı, Elara’nın ışığını çalmak istedi ama başaramadı. Çünkü ışık, Elara’ya ait bir parçaydı ve ondan başka kimseye hizmet etmezdi.
Cadı, Elara’yı büyüyle karanlık bir kafese hapsederek ışığı ondan ayırmak istedi. Ama ışık, Elara’nın kalbinde saklı olduğu için hapsedilse de onunla birlikteydi. Elara, karanlık kafeste bile ışığın varlığını hissediyor, onunla konuşuyor ve cesaret buluyordu.
Sonunda Elara, ışığın gücüyle kafesten kurtulmayı başardı ve cadıyı alt etti. Işık, ona destek olmuş, güç vermişti. Elara, artık karanlık ormanda daha da cesur ve güçlüydü. Ona yol gösteren, koruyan ve güç veren ışık, gerçek bir koruyucu haline gelmişti.
Ve o günden sonra, Elara ve ışık birlikte ormanda huzur ve güven içinde yaşadılar. Işığın gücü, onları her türlü tehlikeden koruyor ve aydınlatıyordu. Elara, artık ışığın koruyucusu olarak biliniyordu ve herkes ona minnet duyuyordu. Işık, onun yanında sonsuza dek var olacak, onu koruyacak ve rehberlik edecekti. Elara ve ışık, karanlığa meydan okuyarak birlikte sonsuza kadar yaşayacaklardı.
Yorum gönder