İslamiyetin Işığında Kaybolmuş Kuyumcu
Bir zamanlar, dünyaca ünlü bir kuyumcu şehirde yaşayan bir adam vardı. Herkes onun altın ve mücevher işçiliğindeki ustalığını konuşurdu. Ancak, bu kuyumcu bir gün işlerinin kötü gitmeye başladığını fark etti. Müşterileri azalıyor, satışlar düşüyordu. Kuyumcu, ne yapacağını bilemez bir haldeyken bir gece rüyasında bir ses duydu: “İslamiyetin ışığında cevabı bulacaksın.”
Ertesi sabah, kuyumcu hemen camiye gitti. Namaz kılmak için değil, sadece huzur ve ilham bulmak için. Camide otururken bir kitapçı eline bir kitap tutuşturdu. Kitabın adı “Kur’an-ı Kerim”di. Kuyumcu merakla kitabı açtı ve sayfalar arasında kaybolmaya başladı. Her satırında bir hikmet buluyor, her ayette bir cevap buluyordu.
Günler geçtikçe kuyumcu, İslamiyetin öğretileriyle hayatına yön vermeye başladı. İyilik, sabır, hoşgörü ve adalet… Bu değerlerle işlerine devam etti. Müşterileri tekrar artmaya başladı, satışlar yükseldi. Ancak, kuyumcu için artık sadece para kazanmak değil, insanlara hizmet etmek önemliydi.
Kuyumcu, artık her sabah camiye gidip Kur’an-ı Kerim’i okuyor, dua ediyor ve gününü bu şekilde başlıyordu. İşte o zaman anladı ki, İslamiyet sadece bir din değildi, aynı zamanda bir yaşam tarzıydı. Kuyumcu, İslamiyetin ışığında kaybolmuş ve gerçek mutluluğu bulmuştu. Artık altın ve mücevherlerden daha değerli olan şey, kalbindeki imandı.
Yorum gönder