Kaderin İzinde

Uzun zaman önce, eski bir krallıkta yaşayan bir prenses vardı. Prenses, kaderin onun için ne hazırladığını merak ediyor ve her gece yıldızlara bakarak düşler kuruyordu. Bir gece, prensesin rüyasına bir melek geldi ve ona kaderinin izini bulması gerektiğini söyledi.

Prenses, meleğin sözlerini dinleyerek sabahın erken saatlerinde saraydan kaçtı. Yollara düşen prenses, birçok zorlukla karşılaştı ancak yılmadı. Yolda birçok insanla tanıştı ve onların hikayelerini dinledikçe kaderin herkes için farklı bir planı olduğunu fark etti.

Bir gün, prenses bir ormana geldiğinde bir kadınla karşılaştı. Kadın, prensese kaderin izini bulması için bir pusula verdi ve ona yardım etti. Prenses, pusulayı alarak yolculuğuna devam etti. Zamanla, pusula prensese farklı yollar göstermeye başladı ve prenses, kaderin onu nereye götürdüğünü merak etmeye başladı.

Sonunda, prenses bir dağın zirvesine ulaştığında karşısına çıkan manzara onu büyüledi. Dağın zirvesinde, kaderin onu beklediğini gördü. Bir elmas tahtın üzerinde oturan bir kral, prensesi gördüğünde gülümsedi ve onu yanına çağırdı.

Kral, prensese kaderinin ne olduğunu anlattı ve prenses, kendi kaderine sahip çıkmaya karar verdi. Artık prenses, kendi kaderini belirleyen biri olarak yaşamaya başladı ve herkesin kaderinin kendi ellerinde olduğunu öğrendi.

Ve o günden sonra, prenses kendi kaderini çizerek hayatını sürdürdü ve kralın yanından ayrılmadı. Kaderin onun için neler hazırladığını gördü ve mutlu bir şekilde yaşamaya devam etti.