Korkunç Kütüphane

Küçük bir kasabanın merkezinde eski ve kocaman bir kütüphane vardı. Bu kütüphanenin ürkütücü olduğuna dair birçok söylenti vardı, çünkü geceleri tuhaf sesler duyulduğu ve kitapların kendi kendine açılıp kapandığı iddia ediliyordu. Kasaba halkı, kütüphaneye girmeyi ve bu söylentileri doğrulamayı cesaret edemiyordu.

Bir gün, cesur bir genç olan Ali, kütüphaneyi keşfetmeye karar verdi. Korkusuna rağmen, kütüphanenin kapısını açtı ve içeri girdi. Işıkların titrek bir şekilde yanıp söndüğünü fark etti ve rahatsız edici bir sessizlik vardı. Ali, sessizlik içinde ilerlerken aniden bir kitabın kendi kendine açıldığını gördü. Kitap sayfaları hızla çevrilmeye başladı ve karanlık bir varlık ortaya çıktı.

Korkuyla geri adım atan Ali, varlığın kitaptan çıktığını fark etti. O, karanlık varlığın kütüphanenin içindeki diğer kitaplardan da çıkabileceğini düşünerek paniklemeye başladı. Ancak, o sırada kütüphanenin ana koridorundan gelen tuhaf bir ses duyuldu. Ali, sesin peşine düştü ve koridorun sonunda, kütüphanenin gizli bir odasına ulaştı.

Gizli odada, korkunç bir ruhun hapsolduğu bir kitap buldu. Kitabı alıp açtığında, ruhun serbest bırakılacağı ve kütüphanenin lanetinin sona ereceği yazıyordu. Ali, cesaretini toplayarak ruhu serbest bıraktı ve kütüphanenin içindeki karanlık enerji dağıldı.

Kasaba halkı, Ali’ye minnettarlıkla sarıldı ve korkunç kütüphaneyi artık ziyaret edebileceklerini fark etti. Ali, kahraman ilan edildi ve kütüphanede bir anıt dikildi. O günden sonra, kütüphane artık korkunç bir yer olmaktan çıktı ve kasaba halkı için bir hazine dolu bir yer haline geldi.

Yorum gönder