Kucak Dolusu Mutluluk
Bir zamanlar, küçük bir kasabada, herkesin sevgiyle ve şefkatle karşıladığı bir bebek vardı. Bu bebek, adıyla değil, sadece “kucak” diye hitap ediliyordu. Çünkü hiçbir şey onun mutluluğunu artıramazdı, sadece kucakta olmak istediği için sürekli kollar arasında dolaşırdı.
Kucak, kasabanın en sevimli ve en sevecen bebekti. Herkes onu seviyor ve ona kucak açıyordu. Günler geçtikçe, Kucak’ın en sevdiği şey kucakta uyumaktı. Anneler, babalar, ablalar, kardeşler, dedeler, nineler, herkes sırayla Kucak’ı kucağına alıp onun uykusunu getirirdi.
Kucak, her gece farklı bir kucakta uyuyarak kasabanın herkesinin kalbinde taht kurmuştu. Onun huzurlu ve mutlu uykusu, herkesin yüzünde bir tebessüm oluşturuyordu. Kucak, kollar arasında hissettiği sıcaklık ve sevgiyle her gece uykuya daldığında, kasaba sessizce huzura bürünüyordu.
Ve işte, Kucak’ın huzurlu ve mutlu uykusu, kasabanın en büyük hazineydi. Onun varlığı, herkesin bir araya gelmesine ve birlikte mutlu olmasına sebep oluyordu. Kucak, küçük bir bebek olmasına rağmen, büyük bir sevgi ve huzur deposuydu.
Ve böylece, Kucak’ın kucaklar arasında geçen huzurlu ve mutlu uykuları, kasabanın efsanevi bir masalı haline geldi. Herkes, Kucak’ın kollarındaki mutluluğu ve sevgiyi hissettiğinde, hayatın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırladı. Ve Kucak, küçük bir bebek olmasına rağmen, herkesin kalbinde büyük bir yer edindi.
Yorum gönder