Lila’nın Uykusu

Bir zamanlar küçük bir kız çocuğu olan Lila vardı. Lila, her gece yatağına yatıp gözlerini kapattığında, hayal dünyasına dalıp uzun bir uykuya dalar ve sabahları tazelenmiş bir şekilde uyanırdı. Lila’nın uykusu, çevresindekilerin de dikkatini çekmişti. Anne ve babası, Lila’nın nasıl bu kadar huzurlu ve derin bir uykuya dalabildiğini merak ediyorlardı.

Bir gün, annesi Lila’ya bir hikaye anlatmaya karar verdi. “Bak Lila” dedi, “Uyurken mutlu ve huzurlu olmanın sırrı, içinden geçen güzel düşünceleri dinlemektir. Kendini sevdiğin ve mutlu olduğun anları düşünerek uykuya dalarsan, sabahları daha dinç ve enerjik uyanırsın.” Lila annesinin sözlerini dikkatle dinledi ve bu öneriyi uygulamaya karar verdi.

O geceden sonra, Lila yatağına uzandığında gözlerini kapatıp içinden geçen güzel düşünceleri düşünmeye başladı. Sevdikleriyle geçirdiği mutlu anları, hayalini kurduğu maceraları ve en sevdiği şarkıları düşünerek uykuya dalıyordu. Ve gerçekten de, her gece daha derin ve huzurlu bir uykuya dalıyordu.

Artık Lila’nın uykusu herkesin dikkatini çekmişti. Anne ve babası, Lila’nın sırrını öğrenmek istediler ve Lila da onlara içinden geçen güzel düşünceleri dinlemenin uykusunu nasıl derinleştirdiğini anlattı. Bu kez hep birlikte yatak odasında güzel düşüncelerle uykuya daldılar ve sabahları hep birlikte mutlu ve dinç bir şekilde uyanıyorlardı.

Ve işte o günden sonra, Lila’nın uykusu bir efsane haline geldi. Herkes onun güzel düşüncelerle dolu uykusunu konuşuyor, herkes onun gibi huzurlu ve mutlu bir uykuya dalabilmenin sırrını merak ediyordu. Lila ise geceden geceye kendini sevdikleriyle ve güzel anılarla uyutarak, her sabah daha mutlu ve enerjik bir şekilde uyanıyordu.