Müslüman Köylü ve Altın Anahtar

Bir zamanlar, güzel bir köyde yaşayan bir müslüman köylü vardı. Bu köylü, her gün dualarını eder, yardıma muhtaç insanlara yardım eder ve iyilikle dolu bir hayat sürerdi. Bir gün, köylünün karşısına altın bir anahtar çıktı. Bu anahtarın nereye ait olduğunu bilmiyordu, ama köylü, bu anahtarın birinin ihtiyacı olabileceğini düşündü.

Köylü, anahtarı köydeki herkese sordu ama kimse anahtarı tanımadı. Sonunda, köylü anahtarı köyün en yaşlı kadınına götürdü. Kadın, anahtarı görünce gözleri parladı ve köylüye, “Bu anahtar, eski bir tapınakta saklanan çok değerli bir hazine sandığının anahtarına benziyor” dedi. Kadın, köylüye tapınağı gösterdi ve köylü, sandığı açmak için anahtarı denedi.

Anahtar, sandığın kilidini açtı ve içinden altınlar, mücevherler ve değerli taşlar fışkırdı. Köylü, bu servet karşısında şaşkına döndü ama hemen aklına ihtiyacı olan insanlar geldi. Köylü, hazineyi köydeki fakirler arasında paylaştı ve herkesin hayatını değiştirdi.

Köylü, altın anahtarı bulduğu için çok mutlu oldu ama asıl mutluluğu, bu hazineyi ihtiyacı olan insanlarla paylaşarak yaşadı. O günden sonra, köydeki herkes, müslüman köylünün iyilik ve cömertliğini konuştu ve ona minnettarlıkla bakmaya başladı. Müslüman köylü, altın anahtarın asıl değerinin yardıma muhtaç insanlara yardım etmek olduğunu öğrenmişti ve bu onun için en büyük hazinedi.