Parıltılı Renklerin Büyülü Dünyası
Bir zamanlar çok uzaklarda, parıltılı renklerin büyülü dünyasında, küçük bir prenses ve onun sevimli dostu, bir yavru ejderha yaşarmış. Bu dünya, rengarenk çiçeklerle dolu, pırıltılı nehirlerle süslenmiş ve her köşesinde bir büyü saklıymış.
Küçük prenses her gece yatağına yatarken, odasını parıltılı renklerle doldururmuş. Duvarlarında mor, yeşil, pembe ve mavi ışıklar dans eder, ona huzur verirmiş. Yavru ejderha da onun yanında uyur, siyah pulları üzerinde parıldayan yıldızlar gibi.
Bir gece, prenses ve ejderha birlikte büyülü ormanda bir maceraya atılmaya karar vermişler. Ormanda yürürlerken, ağaçların yaprakları altın rengi parıldar, kuşların kanatlarındaki mor ışıklar dans edermiş. Birlikte nehir kenarına vardıklarında, suyun üzerindeki yansımaları görmüşler. Her bir dalga, farklı bir renkte parıldıyormuş.
Prenses ve ejderha, nehir kenarında uzun uzun oturup bu büyülü manzarayı seyretmişler. Sonra yavaşça geri dönmüşler ve prenses’in odasına gelmişler. Yatağa uzandıklarında, prenses’in gözleri hala o parıltılı renklerle dolu dünyaya bakıyormuş.
Ve böylece, prenses ve ejderha her gece büyülü dünyalarına yolculuk yapmaya devam etmişler, parıltılı renklerin büyüsüyle uyuyup, sabahları mutlu ve dinlenmiş bir şekilde uyanırlarmış. Onların hikayesi, parıltılı renklerin büyülü dünyasında sonsuza kadar devam etmiş.
Yorum gönder