Pembe Rüyalar

Bir zamanlar çok uzak diyarlarda, pembe bulutların üzerinde yaşayan küçük bir prenses vardı. Bu prensesin adı Pembe’ydi. Pembe, her gece yatağına uzandığında pembe rüyalar görmeyi çok severdi. Pembe rüyalar, ona mutluluk ve huzur verirdi.

Bir gece, Pembe yine yatağına uzandı ve gözlerini kapattı. Derin bir nefes alarak rüyalarının dünyasına dalış yaptı. Birden pembe bulutların üzerinde uçtuğunu hissetti. Gökyüzünde yıldızlar parlıyor, ay nazikçe gülümsüyordu. Pembe, kendini sonsuz bir huzur ve mutluluk içinde buldu.

Pembe, pembe bulutlar arasında gezinirken bir kuş sürüsüyle karşılaştı. Kuşlar, pembe prensese eşlik etmeye başladı. Birlikte uçtular, şarkılar söylediler ve oynadılar. Pembe, bu anın tadını çıkararak mutluluğun doruklarında gezindi.

Uykusu derinleştikçe, Pembe rüyasında pembe çiçeklerle dolu bir bahçeye ulaştı. Çiçeklerin arasında koşarak, kelebeklerle oynayarak zamanın nasıl geçtiğini fark etmedi bile. Her şey o kadar güzeldi ki, Pembe uyanmak istemiyordu.

Sabah olduğunda, Pembe gözlerini açtığında hala rüyasındaymış gibi hissetti. Güne pembe rüyasının verdiği huzur ve mutlulukla başladı. O günden sonra, Pembe her gece yatağına uzandığında pembe rüyalar görmeyi dört gözle bekledi. Ve her seferinde, pembe rüyalar ona huzur ve mutluluk getirdi. Artık Pembe, pembe rüyaların büyülü dünyasında sonsuza kadar mutlu olacağını biliyordu.