Portakal Ağacı ve Uyuyan Bebek

Bir zamanlar, uzak bir ülkede, mis kokulu portakal ağaçlarıyla dolu bir bahçe vardı. Bu bahçenin ortasında ise devasa bir portakal ağacı bulunuyordu. Bu ağacın altında, yumuşacık bir yatağa serili battaniyesiyle, tatlı bir bebek uyuyordu.

Bebek, o kadar huzurlu uyuyordu ki, etrafındaki tüm kuşlar ve kelebekler sessizce yanına konup ona eşlik ediyordu. Portakal ağacı ise dallarını sallayarak bebek için en güzel ninnileri söylüyordu. Rüzgar da hafifçe eserek, bahçenin tüm çiçeklerini dans ettiriyordu.

Gecenin ilerleyen saatlerinde, yıldızlar gökyüzünde parlamaya başladı. Ay, pencereden içeri sızan ışıkla odayı aydınlatıyordu. Bebek, hala derin bir uykuda, mutlu bir şekilde gülümsüyordu. Portakal ağacı ise gökyüzündeki yıldızlara bakarak onlara minik bir tebessümle selam veriyordu.

Sabah olunca, güneş yavaşça doğmaya başladı ve bahçe yeniden canlanmaya başladı. Bebek, hala huzurlu bir şekilde uyuyordu. Kuşlar ötüşmeye, kelebekler uçuşmaya devam ediyorlardı. Portakal ağacı ise yine dallarını sallayarak sabahın gelişini kutluyordu.

Ve işte o an geldi, bebek gözlerini açtı. Gözlerindeki ışıltı, bahçedeki tüm canlıları mutlu etti. Portakal ağacı, dallarını sallayarak bebek için en güzel portakalları hazırladı. Bebek, uyanır uyanmaz portakal ağacının yanına koştu ve birlikte güzel bir gün geçirmeye başladılar.

Ve o günden sonra, her gece bebek, portakal ağacının altında huzurlu bir şekilde uyuyor ve bahçenin tüm canlıları da ona eşlik ediyordu. Birlikte geçirdikleri zaman, onların kalplerine sonsuza kadar mutluluk ve sevgi tohumları ekiyordu. Ve böylece, portakal ağacı ve uyuyan bebek, birbirlerini her zaman sevip koruyarak yaşamlarına devam ettiler.

Yorum gönder