Rüya Kapısı

Bir zamanlar, Masal Diyarı’nın en büyük ağacının altında, altın rengi yapraklarla kaplı bir kapı bulunmaktaydı. Bu kapıya “Rüya Kapısı” denirdi ve sadece masum ve saf kalpli çocuklar tarafından açılabilirdi.

Bir gün, küçük bir kız olan Ela, bu gizemli kapıya yaklaştı. Gözleri merakla parlayan Ela, kapıya dokunduğunda bir ışık huzmesiyle karşılaştı. Kapı aniden açıldı ve içinden en güzel renklerle süslenmiş bir yol çıktı. Ela, merakla bu yolu takip etmeye başladı.

Yol boyunca Ela, uçan kuşlar, sihirli hayvanlar ve büyülü bitkilerle karşılaştı. Her adımda daha da büyülenen Ela, sonunda masal diyarına ulaştı. Burada her şey renkli ve neşeliydi. Ela, en sevdiği masal kahramanlarıyla tanıştı, sihirli güçler kazandı ve en güzel rüyaları gördü.

Masal diyarında geçen uzun bir günün ardından Ela, yorgun bir şekilde Rüya Kapısı’na geri döndü. Kapıyı açarak geri dünyasına adım attığında, gözleri mutluluk ve huzur doluydu. Artık her gece Rüya Kapısı’nın ardındaki masal diyarına gitmek için sabırsızlanıyordu.

Ve o günden sonra, Ela her gece Rüya Kapısı’nı açar, masal diyarında unutulmaz maceralara atılır ve en güzel rüyaları görürdü. Çünkü Rüya Kapısı, sadece onun gibi masum ve saf kalpli çocuklara açılmıştı. Ve Ela, bu özel kapının sırrını hiç kimseye söylemeden, sadece kendi mutluluğunu yaşamaya devam etti.

Yorum gönder