Şafak’ın Büyülü Uykusu

Bir zamanlar, uzak bir ülkede Şafak adında küçük bir kız yaşardı. Şafak, her gece yatağına girdiğinde düşler diyarına yolculuk yapmayı çok severdi. Bir gece, annesi ona masal okurken, gözleri yavaş yavaş kapanmaya başladı. Şafak, annesine sarılarak ve “iyi geceler” diyerek yatağına uzandı.

Gözlerini kapadığında, birden büyülü bir ışık odasını aydınlattı. Şaşkınlıkla etrafa bakan Şafak, karşısında parlak renklerle süslenmiş dev bir kuş gördü. Kuş, ona gizemli bir diyarın varlığından bahsetti ve Şafak’ı bu diyara davet etti. Korkmadan kuşun kanadına tutunarak uçmaya başlayan Şafak, renkli bulutların arasında süzülerek masalsı bir dünyaya ulaştı.

Bu diyar, her türlü hayalin gerçeğe dönüştüğü bir yerdi. Şafak, uçan balıklarla dans etti, konuşan çiçeklerle sohbet etti ve en sevdiği masalların kahramanlarıyla birlikte maceralara atıldı. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadan, Şafak yavaş yavaş uykuya daldı.

Sabah olduğunda, Şafak gözlerini açtığında yatağında uyandı. Annesi yanında duruyor ve ona gülümseyerek “Güzel rüyalar mı gördün?” diye sordu. Şafak, hala masalsı diyarı düşünerek mutlu bir şekilde gülümsedi ve “Evet, en güzel rüyaları gördüm” dedi.

Şafak, o geceden sonra her gece aynı büyülü diyara yolculuk yapmaya devam etti. Her seferinde farklı maceralar yaşayan küçük kız, uykusunda mutluluğun ve sevginin büyülü dünyasında kaybolup gidiyordu. Ve her sabah, annesi onu uykusundan uyandırdığında, Şafak’ın yüzü bir gülücükle aydınlanıyordu. Çünkü o artık biliyordu ki, en güzel maceralar, uykunun derinliklerinde gizliydi.