Şeffaf Su ve Uyuyan Prenses

Bir zamanlar, uzak bir krallıkta Şeffaf Su adında büyülü bir göl vardı. Bu gölün suları o kadar berraktı ki içinde yüzen balıkların gölgesi bile net bir şekilde görülebiliyordu. Gölden akan su ise tıpkı elmas gibi parlıyordu.

Gölün kenarında bulunan büyük bir sarayda güzel bir prenses yaşıyordu. Prenses, her gece Şeffaf Su’nun kenarına oturup gölün büyülü seslerini dinlerdi. Bu sesler, prensesi derin bir uykuya dalmasını sağlardı.

Bir gece, prenses yine gölün kenarına oturmuş, gözlerini kapatmıştı. Gözlerini açtığında kendisini bir rüya dünyasında buldu. Gökyüzü yıldızlarla kaplıydı, göl ise parıldayan bir denize dönüşmüştü.

Prenses, denizin ortasında yüzen bir salı gördü. Salın içinde yatan bir kadın vardı ve kadının yanında bir bebek uyuyordu. Prenses, kadının yüzünde bir tanıdık bir ifade gördü ve yaklaştı. Kadının prensesin annesi olduğunu fark etti ve gözleri doldu.

Annesi prensese, “Beni unutma, ben her zaman seninle olacağım” dedi ve prensesin elini tuttu. Prenses, annesinin ellerini hissettiğini ve içinde bir huzur hissettiğini fark etti. Daha sonra bebek de uyanıp prensesin yanına geldi ve prensesin yanaklarına küçük öpücükler kondurdu.

Prenses, rüyadan uyanıp gözlerini açtığında göldeki suyun sesini duydu. O an annesini ve bebeği gördüğü rüyanın gerçek olmadığını biliyordu ama yine de içinde bir huzur duydu.

Prenses, Şeffaf Su’nun büyülü seslerini dinleyerek tekrar uykuya daldı ve gölün sularıyla uyum içinde uyudu. Artık her gece, prenses gölün kenarında uyuyan bir bebek ve bir kadın görüyordu ve her seferinde içi huzur doluyordu. Ve böylece, Şeffaf Su ve Uyuyan Prenses’in hikayesi uzun yıllar boyunca anlatılmaya devam etti.

Yorum gönder