Tepe’de Uyuyan Küçük Prens

Bir zamanlar, uzak bir ülkede Tepe adında bir köy vardı. Bu köyün en sevimli ve en tatlı bebekleri, Tepe’nin küçük prensleri ve prensesleri olarak anılırdı. Bu bebeklerin en sevimlisi ise küçük prensimiz Leo’ydu. Leo, gözleri maviden daha parlak, gülüşü güneşten daha sıcaktı.

Bir gece, Tepe’nin küçük prensi Leo uyumak bilmedi. Annesi, babası, dedesi, ninesi herkes denedi ama Leo bir türlü uykuya dalmadı. O gece Tepe köyünde büyük bir telaş vardı, çünkü küçük prens uyumazsa köyün büyüsü bozulurdu.

Derken, köyün en yaşlı kadını gelip Leo’nun yanına oturdu. Elinden tuttu, başını okşadı ve yavaşça şöyle dedi: “Küçük prens, yıldızlar senin için parlıyor. Hadi gözlerini kapat, birlikte bir hikaye uyduralım.” Leo’nun gözleri parladı, hemen dinlemeye başladı.

Kadın başladı anlatmaya: “Bir varmış bir yokmuş, uzak bir krallıkta bir prenses yaşarmış. Bu prenses, en sevdiği şeyi bulamadığı için hep uykusuz kalırmış. Bir gün, gökyüzünden bir yıldız düşmüş ve prensesin yanına gelmiş. Yıldız, ona en güzel şarkıları söylemiş, en güzel hikayeleri anlatmış. Prenses, yıldızın sesini duyunca hemen uykuya dalmış ve en derin uykusuna yatmış.”

Leo, büyülü bir şekilde kadının anlattığı hikayeye daldı. Gözleri yavaşça kapanırken, o gece Tepe’nin küçük prensi en derin uykusuna daldı. Kuşlar sabah ezanıyla birlikte ötüşmeye başladığında, Leo huzurlu bir şekilde uyanıp, köyün büyüsünü korumuş oldu. Artık her gece, Tepe’nin küçük prensi Leo, büyülü hikayelerle uykuya dalıyor ve en güzel rüyaları görüyordu. Ve Tepe köyü, hep mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamaya devam etti.