Turuncu Rüyalar

Bir zamanlar, çok uzaklarda, turuncu renkli bir dünya vardı. Bu dünyada, her şey turuncu renkteydi; ağaçlar, çiçekler, evler ve hatta gökyüzü bile. Bu turuncu dünyada yaşayan küçük bir kız çocuğu vardı adı Ela. Ela, turuncu renge bayılıyordu ve her gece turuncu rüyalar görüyordu.

Ela’nın yatağı da turuncu renkti ve üzerinde turuncu yıldızlar vardı. Her gece yatağına uzandığında, gözlerini kapattığında turuncu dünyasına gidiyordu. Rüyalarında turuncu kuşlarla uçar, turuncu denizlerde yüzer ve turuncu çiçeklerle dans ederdi.

Bir gece, Ela’nın turuncu rüyaları biraz farklıydı. Bu sefer, turuncu renkli bir ejderha vardı rüyasında. Ejderha ona, turuncu renkli bir hazineyi bulması gerektiğini söyledi. Ela, ejderhanın dediğini yapmaya karar verdi ve turuncu dünyada macera dolu bir yolculuğa çıktı.

Ela, turuncu dağları aştı, turuncu nehirleri geçti ve sonunda turuncu bir kaleye ulaştı. Kalede, turuncu bir sandık vardı ve içinde turuncu bir taş parıldıyordu. Ela, taşı alıp ejderhaya geri döndü ve ejderha ona teşekkür etti.

Ela, turuncu rüyalarının artık bitmeyeceğini biliyordu ve her gece huzurla uyuyor, turuncu dünyasında mutlu bir şekilde geziyordu. Ve o günden sonra, turuncu renk onun için sadece bir renk değil, aynı zamanda bir maceranın ve mutluluğun simgesi olmuştu. Ela, turuncu rüyalarının tadını çıkarmaya devam etti ve her zaman mutlu ve huzurlu bir şekilde uyudu.

Yorum gönder