Umut Işığı
Bir zamanlar, uzun zaman önce, bir köyde yaşayan insanlar karanlığın pençesinde kıvranıyorlardı. Geceleri sokak lambaları bile yanmıyor, evlerin pencereleri kara bir boşluğa bakıyordu. Köy halkı umutsuzluğa kapılmıştı, çünkü karanlık her geçen gün daha da yoğunlaşıyordu.
Bir gün, köyün en yaşlı ve en bilge kişisi olan Dedemiz, köylülere bir umut ışığı getireceğini söyledi. Herkes merakla Dedemizin ne yapacağını beklemeye başladı. Bir sabah, Dedemiz köy meydanına toplandı ve elindeki küçük bir lambayı yaktı. O lambanın ışığı öyle parlaktı ki, köylüler gözlerini kamaştırmışlardı.
Dedemiz, köylülere dönerek şöyle dedi: “Bu küçük lamba, sadece karanlık gecelerde bize yol gösterecek bir ışık değil, aynı zamanda umut ışığıdır. Bu ışık, içimizdeki umudu ve dayanışmayı canlandırmak için burada. Birlikte çalışarak, bu ışığı daha da parlatıp köyümüzü aydınlığa kavuşturabiliriz.”
Köylüler, Dedemizin sözlerine kulak verip bir araya gelmeye başladılar. Birlikte çalışarak, köylerine elektrik getirmek için çaba harcadılar. Geceleri bir araya gelip lambalarını yakarak birbirlerine destek oldular. Ve sonunda, köy aydınlığa kavuştu.
Köylüler artık umudu, dayanışmayı ve birlikte çalışmanın gücünü anlamışlardı. Dedemiz, her zaman köylerine umut ışığı olmaya devam etti. Ve o küçük lamba, köylülerin kalplerinde her zaman parlayan bir ışık olarak yaşadı. Artık köy halkı, her zorluğun üstesinden gelebileceklerini ve aydınlık bir geleceğe doğru ilerleyebileceklerini biliyorlardı.
Yorum gönder