Uykuya Dalan Arı
Bir zamanlar, uzak bir ormanda küçük bir arı yaşardı. Bu arı, diğer arılardan farklı olarak uykusuzluktan muzdarip bir arıydı. Geceleri kovanının içinde dönüp durur, uykuya dalamazdı. Diğer arılar sabahları dinlenmiş bir şekilde çiçeklerden nektar toplarken, o yorgun ve halsiz olurdu.
Bir gün, ormanın en yaşlı ağacı olan Büyülü Meşe ağacı arıya seslendi. “Neden uykuya dalamıyorsun?” diye sordu. Arı, hüzünlü bir şekilde cevap verdi: “Bilmiyorum, her gece dönüp duruyorum ama bir türlü uykuya dalamıyorum.” Büyülü Meşe ağacı gülümsedi ve arıya bir öneride bulundu.
“Akşamları yatmadan önce kovanının etrafında dolaş ve sessizce kendine ‘buz’ de. Bu kelime, seni derin bir uykuya dalman için büyülü bir güçle donatacak” dedi. Arı, söylenenleri yapmaya karar verdi ve her akşam kovanının etrafında dolaşarak “buz” dedi.
Geceler birbirini takip ederken, arının gözleri yavaş yavaş kapanmaya başladı. Ve bir gece, arı ilk kez derin bir uykuya daldı. Sabah olduğunda, arı uykusundan dinlenmiş ve enerjik bir şekilde uyanmıştı. Artık diğer arılarla birlikte çiçeklerden nektar toplamaya gidiyor ve gün boyunca mutlu bir şekilde çalışıyordu.
Böylece, arı uykuya dalmanın büyülü gücünü keşfetmiş ve artık her gece huzurlu bir şekilde uyuyordu. Ve ormanda, “buz” diyerek uykuya dalmak için bilge Büyülü Meşe ağacının öğüdüyle mutlu bir şekilde yaşamaya devam ettiler.
Yorum gönder